EDGAR DEGAS : Degas’ın Hayatı ve Eserleri
Fransız ressam Edgar Degas. Degas izlenimcilik akımının kurucu ressamlarından biri olabilmektedir. Aynı zamanda heykeltıraş ve çizerdir. İzlenimcilik akımının kurucularından biri olarak kabul edilse de kendi gerçekçi olarak görmüştür. Degas’ ı diğer izlenimcilerden ayıran özelliği manzara resmi yerine gözlemlediği insanları resmetmesidir. Resimlerinde çoğunlukla dansçılara ve dansçıların figürlerine yer vermiştir. 2000 eserinden 1500 eserinde dansçılar yer almıştır.
Tam adı Hilaire-Germain-Edgar Degas’dır. 19 Temmuz 1834 tarihinde doğmuş olan Degas 27 Eylül 1917 tarihinde ölmüştür. Paris’te dünyaya gelen ressamın ailesi varlıklı sayılırdı. Babası bankacı Augustin De Gas ve annesi Célestine Musson De Gas ‘ın en büyük çocuklarıdır. Babası sanata meraklı biri olmasına rağmen oğlunun hukuk fakültesinde okumasını istemiştir. Degas babasının bu istediği üzerine hukuk fakültesine kaydolmuştur. Ancak derslerine hiç çalışmamış ve yarıda bırakmıştır. Degas küçük yaşlarda resme ilgi duymaya başlamış, 18 yaşına geldiğinde evinin bir odasını stüdyo olarak kullanmıştır. Louvre Müzesindeki eserlerini kopyalarını yapmaya başlamasıyla sanat kariyeri de böylece başlamıştır.
1855 yılında girdiği yetenek sınavını kazanarak Ecole des Beaux-Arts’a (Güzel Sanatlar Okulu) kabul almıştır. Çok saygı duyduğu Jean Auguste Dominique Ingres ile burada tanışmıştır.Bir yıl sonra İtalya’ya gitmiş ve üç yıl orada yaşamıştır. İtalya da yaşadığı dönem Raphael, Michelangelo, Titian ve Rönesans’ın diğer ressamlarının resimlerini kopyalamıştır. Klasik sanat tekniklerini çalışmış ve bu konularda tecrübe kazanmıştır. Eduardo Manet ile tanışması da sanatının gelişmesine yardımcı olmuştur.
Degas, kariyerinin başlarında tarihi temalara yer veren bir ressam olmayı istemiştir. Bu yüzden titiz bir akademik eğitim almış ve klasik sanat üzerine çalışmıştı. Otuzlarının başlarına geldiğinde kararını değiştirmiştir. Çağdaş konuları geleneksel metotlarla resmeden, modern yaşamın klasik ressamı haline gelmiştir.
Tekniği başarılı bir ressam olan Degas, daha çok dans temalı resimleri ile tanınmıştır. Çalışmalarının yarısından fazlası dansçılarla ilgili olduğu görülmektedir. Bu çalışmaları aynı zamanda onun hareketin betimlemesindeki ustalığını gösteriyordu. Dans kadar at yarışları ve çıplak kadınlar çizmekte de başarılı bir ressam olmuştur. Portreleri de sanat tarihinin en başarılılarından kabul edilmektedir.
Degas , Dans Sınıfı adlı tablosunda prova yapan balerinleri resmetmiştir. Resme baktığımızda duvarın önünde sıralanmış bitkin düşmüş dansçıları ve hocalarını görmekteyiz. Resmin gerisine baktığımızda sağ tarafta ailelerinin dansçıları izlediğini görmekteyiz. Dansçılar saçlarını ve kıyafetlerini düzeltmektedir. Dansçıların bu davranışlarından dersin sonlandığını anlamaktayız. Degas’ın bu eseri ilk büyük ölçülü çalışmasıdır. Eserdeki dans hocası, Fransız koreograf ve dans öğretmeni Jules Perrot’tur. Degas, Paris Opera binasına bir arkadaşı vasıtasıyla düzenli olarak gidip dansçıları gözlemlemiştir. Dansçıların yüz ifadelerini , bedenin duruşunu gözlemlediği gibi eserlerine yansıtmıştır.
Degas koşan atları ve at binicilerini de resmettiği görülmüştür. At yarışlarına giderek atların hareketlerini ve binicileri gözlemlemiştir. ” Longchamps’ de At Yarışı ” adlı eserine bakıldığında adeta fotoğraf karesini anımsatmaktır.
Degas, sadece dans konulu resimleri resmetmekle kalmayıp aynı zamanda kafe hayatlarını da resmetmiştir. ”Absent İçenler ” isimli tablosu da buna örnektir. Degas gözlemlediği olağan yaşamı resmetmiştir. Degas yaptığı özgün resimleriyle kısa sürede insanların dikkatini çekmiştir. Yağlı boya çalışmalarından farklı olarak monotip baskı türünde de eserler vermiştir. Diğer ressamları da mitolojik ya da tarihi tablolar yapmak yerine gerçek hayatı çizmeleri konusunda desteklediği bilinmektedir. Savaş zamanı gözünde bir problem oluşması sonucu pastel renklere yönelmiştir.
Degas aynı zamanda bir heykeltıraştır. 1881 yılında yaptığı 14 yaşında kız çocuğu heykeli çok tartışılan eserlerinden biri olmuştur. Eleştirmenlerin bazıları çirkin bulurken bazıları ise güzel bulmuştur. Degas’ın eserlerinin çoğu tartışmaya açık eserlerdi ama tekniği her zaman takdir edilmiştir. Diğer sanatçıların aksine yaşamının son dönemlerinde önemli bir ressam olduğu fark edilmiştir. Çoğu ressamda eserlerinden etkilenmiştir. İzlenimcilik akımının kurucularından biri olarak kabul edilmiştir. 1917 yılında Degas hayata gözlerini yummuştur. Ölümünden kısa bir zaman sonra müzeler eserlerini keşfetmiştir.
Kaynak :
Onur, Ömer Oytun. “Desen-Heykel İlişkisinin Edgar Degas Örneği Üzerinden İncelenmesi”. idil Dergisi, 86 (2021 Ekim): s. 1545–1557.
Güzel yazınız için teşekkür ederiz.
Teşekkür Ederiz Zeynep hanım
Çok güzel emeğinize sağlık
Teşekkür Ederiz Ceren hanım
Resimlerin boyutunu büyütmeniz güzel olmuş, yazı çok güzel ellerinize sağlık
Yani çok akışkan ve çok açıklayıcı olmuş bayildimm
Çok güzel bir yazı olmuş bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederiz.
Teşekkür ederimm
Çok açıklayıcı ve güzel teşekkürler ☺️
Teşekkür ederimm